Köşe Yazıları / OSMAN SÖYLER


Yeni yılınızı tebrik ediyoruz

2012 yılı sektör açısında zorlu bir yıl oldu. Dünyada yaşanan hızlı değişim döner sektörüne de tesir etti. Değişimi takip edebilen, maliyet analizlerini iyi yapan, ekibini oluşturabilenler ve pazarı önceden değerlendirerek riskini kontrol altında tutabilen firmalar daha sağlam basabiliyor.

Piyasada ciddi sarsıntılar oluyor

Ben istediğim gibi sistemimi kurar, sonra da hesabımı veririm demekle olmuyor. Özellikle piyasadan istenen faturasız çalışma talebi, oldukça fazla sıkıntılara yolaçtı. Bunu dikkate almayanların da daha çok başının ağrıyacağını söylememiz kehanet olmasa gerek. İçinde bulunduğumuz ülkenin koyduğu standartlara uymayan, kendine göre bir standart uygulamak isteyen kim olursa olsun ciddi bedeller ödemeye hazır olduğunu da bilmesi gerekir. Bu konuda örnek olarak verilecek yüzlerce yaşanmış olay, ödenmiş çok acı bedeller var. Yılların emeği toptan gidiyor ve bir daha da buna kavuşmak mümkün olmuyor. Ondan sonra da bu işin sorumluluğunu kime yüklerseniz yükleyin neticeye tesir edemiyorsunuz. Kurulan firmalar, uzunca bir yol ve ciddi emeklerle meydana gelebiliyor. Kurumsallaşarak geleceğe imza atabilecek köklü yatırımlara dönüştürmek zorunluluğumuz vardır. Bu yatırımları gelecek nesillere aktarmalıyız.

Alman ve Avrupa pazarı zorlanmaya başlandı

Döner üreticisi firmalarımız ciddi fuarlarda yeni ürünlerini tanıtarak, Avrupa’daki marketler zincirlerine girmeye başladılar. Özellikle pişmiş dönerde Karmez, Dostlar, Helal Food ve Düzgün Food gibi diğer isimlerini buraya sığdıramayacağımız onlarca firmamız donmuş dönerin dışında yeni müşteri portföyleriyle Avrupalı firmalarla ciddi çalışmalar başlattılar ve devam ediyorlar. Avrupalı firmalar karşılarında ciddi firma görmek istiyor ve karşılığında yaptığı sözleşmeye çok ağır yaptırım maddeleri ilave ediyor. Yeni yılda, profesyonel çalışan, kendini geliştiren firmalarımızın sayısının artması dileğimiz.

Dönerin temsilcileri dikkatli olmak zorunda

Dönerin değerini artırmak ve marka değerini yükseltmek herkesin üzerine düşen bir borçtur. Döner üreticilerimizin kalite, lezzet, servis konularında daha hassas olmaları ve Dönerle birlikte kendi markalarını da oluşturmaları için artık geç kalmak üzereler. Tüketici istediği kalite ve lezzeti markasıyla birlikte almalı, eğer o dönercide bulamıyorsa onun satıldığı başka yere yönlenebilmeli ki, farkları meydana çıksın. Bunun içinde günlük işlerinin dışında ciddi bir çalışma yapmaları gerekmektedir. Ayrıca en güzel döner üretilse bunun son halkası olan döner büfelerinde satış esnasında personel temizliğe riayet etmese maalesef sonuç felaket olmakta, bunun bedelini de tüm sektör ödemektedir. Buradan hareketle yalnız üretmek değiil, döner büfelerini de denetlemek zorunluluğu meydana çıkmaktadır. Çok önemli gördüğümüz bu konununda ciddiyetle üzerine gidilmesi kaçınılmazdır. En son örneğini Hollanda’da yaşadık ve o bölgedeki sektör ciddi bedeller ödedi ve ödemeye de devam ediyor.

Piyasa araştırmalarımız devam ediyor

Sektörün nabzını tutmaya devam ediyoruz. Bu sayımızda İspanya pazarının araştırılması ve gelinen noktayı gözler önüne seriyoruz. Diğer Avrupa ülkeleri ve Dünya genelinde neler yapılıyor ve nereye gidiyoruza cevaplar bulmaya çalışyoruz. Yoğun bir iş trafiği içinde olduğunuzu bildiğimizden sizlerin dünyaya açılan penceriniz olmaya çalışıyoruz. Bunu da 8 yıldır düzenli olarak kesintisiz bir şekilde yapıyoruz. Şu anda 46. sayımızı yayınladık. Bu da istikarımızı ve sizlere verdiğimiz değeri ortaya koymaktadır.

Yeni sayılarımızda sizlerde yerinizi alabilirsiniz

2013/2014 Dönerci Rehberi’nin 6. sayısını senenin ortasında yayınlayacağız. Şimdiden yerlerini ayırtmak isteyen firmalarımıza duyurulur. Dönerci Dergisi’ni de her iki ayda bir yayınlıyoruz. Bundan sonraki yayınımız Şubat 2014’de olacaktır.

Birlikte nice yıllara diyerek yeni yılınızı tebrik eder, sıhhat ve başarılı bir 2014 dileriz.