Köşe Yazıları / OSMAN SÖYLER


Fare ve tavşan

Ağustos ayı sıcakların ve tatilin zirve yaptığı, buna paralel olarak da insanların işlerinin yavaşlayarak biraz da olsa kendilerine zaman ayırma fırsatı bulabildikleri dönemlerin başında gelmektedir. Biz de dönerden bahsetmekle birlikte, biraz da konuyu farklı noktalardan değerlendirelim istedik.

Kadınların gücü

‘’Her güçlü erkeğin arkasında onu güçlü kılan bir bayan vardır’’ denir ve bu doğrudur. Polisiye olan bir olayı bizatihi gördüm. İki İtalyan restoran sahibi aynı yerde ve çok ciddi bir rekabete giriyorlar. Sonra gelen öncekini kopya ediyor. Bu yetmiyor, türlü şeytanlıklar düşünerek müşterilerinin oraya gitmesini de engellemek istiyor. Bir gün; müşterilerin yoğun olduğu bir saatte restorana dış kapıdan iki misafir süratle dalıyor. Ama bunlar; petshoptan alınan fare ve tavşan. Şaşkınlıkla içerde dolaşırken bir anda restoran sahibin hanımı masanın üzerine çıkıyor ve çığlığı basıyor. Buna diğer bayan müşterilerin çığlıkları karışıyor ve restoran boşalıyor. Hemen polisi arıyorlar ve polis gelip, bu iki yaramazı yakalayıp, kafeslere alana kadar masanın üstünden inmeyen bayanlar rahat bir nefes alıp, aşağıya iniyorlar. Ama bu arada olan olmuş, restoranda hiçbir müşteri kalmadığı gibi, hesaplar da ödenmemiştir. Ciddi bir korku ile herkes ne olduğunu anlamaya çalışıyor. Sahibi, bunun ancak rakibinden gelebileceğini anlayarak, koşarak karşı tarafa gidiyor. İtalyanların yüksek sesle yaptıkları kavgaya polis müdahale ediyor. Ama iki tarafı da durdurabilmek çok zor oluyor. Polis ne olduğunu sorduğu sorularla anlamaya çalışırken, bu işleri yapan restoran sahibinin hanımı beyine diyor ki; gözüme bakarak cevap ver, bunu sen mi yaptın? Birkaç kaçamak cevaptan sonra ‘evet’ diyor.

Bu defa, yaptığının doğru olmadığını, özür dilemesi gerektiğini söylemekle birlikte; ısrarla da özür diletiyor ve karşı tarafı da yine bu hanım ikna ederek, çok ciddi bedeller ödenebilecek bir çatışmanın önüne geçiliyor. Tatlı rekabeti, anlaşarak hizmette yapabileceklerini anlıyor ve karar alıyorlar. Olay da polisiye olmadan çözülüyor.

Bunu neden anlattım. Bizim işadamlarımız arasında öldüresiye bir rekabet yaşanıyor. Kazancın olmadığı yerde, rekabetin olması mümkün değil. Bunun adı olsa olsa intihar olur. Çok büyük emek ve sermaye yatırılarak yapılan çalışmaların neticesine baktığımızda sıkıntıdan kurtulamayan ama devamlı şikâyet edilen bir anlayış var. Nereye kadar gidecek sualine cevabı yine sektör temsilcileri verecek.

Aman dikkat diyoruz.

Evet, günler geçiyor, ömür bitiyor. Dünün genç, göbeksiz, saçında ak olmayan sektör temsilcileri, bugün ak saçlı ve göbekli halleriyle karşımızda duruyor. Aynı hataları yapıp farklı bir sonuç beklemek yerine biraz daha geçmişi tahlil ederek hareket etmek faydalı olacaktır diye düşünüyoruz.

İyi tatiller ve başarılar diliyoruz.