Köşe Yazıları / İBRAHİM FERAH


Erken karar verme hastalığı

“Erken karar vermek“ günümüz insanını sıkıntıya düşüren sebeplerden biri. Olay hünüz bitmeden senaryolar üretip neticesini bilmeden acele karar veriyoruz. Halbuki hüküm neticeye göre verilirse doğru olur.

Vaktiyle köyün birinde yaşlı ve fakir bir adam yaşarmış. Dillere destan bir atı varmış. Zamanın hükümdarı onu kıskanır, yedi sülalesine yetecek şekilde para teklif eder, atını bana sat dermiş. Adam, “Bu at bana bir dost, insan dostunu satar mı?“ der satmazmış.

Birgün sabah bakmışlar at yok. Köylü ihtiyarın başına toplanmış. “Seni bunak, atın sana kalmayacağı belliydi. Hükümdara satsaydın beyler gibi yaşardın. Şimdi atında yok paranda“ demişler. İhtiyar, “Karar vermek için acele etmeyin, sadece at kayıp. Ondan ötesi sizin yorumunuz. Atımın kaybolması iyi mi kötü mü bilmiyoruz“ diye cevap vermiş. Köylüler kahkahayla gülmüşler.

Aradan 15 gün geçmeden at ansızın dönmüş. Meğer dağlara gidip vadideki oniki vahşi atı peşine takip getirmiş. Köylüler, “Babalık, sen haklı çıktın, atının kaybolması adeta devlet kuşu oldu. Şimdi bir sürü atın var“ İhtiyar, “Karar vermek için gene acele ediyorsunuz. Sadece atın geri döndüğünü söyleyin. Bilinen gerçek bu. Sonrası ne getirir bilmiyoruz“ der. Köylüler, açıktan ihtiyarla alay ederek bu adam geri zekâlı demişler.

Bir hafta geçmeden vahşi atları terbiye etmeye çalışan ihtiyar adamın tek oğlu, attan düşüp ayağını kırmış. Köylüler ihtiyara gelip “Yine haklı çıktın, şimdi sana bakacak kimse de yok eskisinden daha fakir ve ihtiyaç sahibisin“ deyince ihtiyar, “Siz erken karar verme hastalığına tutulmuşsunuz. Gerçek olan oğlumun bacağının kırıldığı, doğrudur lakin, ötesi sizin verdiğiniz karar, ne kadar doğru bilinmez“ demiş.

Birkaç hafta sonra, ülkeye saldıran düşmanlarla savaşmak için hükümdar, eli silah tutan tüm gençleri askere aldırır. Bacağı kırık olduğu için oğlu köyde kalan ihtiyara gelen köylüler “Bu kez de haklı çıktın. Senin çocuğun hiç olmazsa yanında bizimkilerin tekrar dönme şansı neredeyse yok. Oğlunun bacağının kırılması meğerse şansmış“ derler. İhtiyar, “Siz erken karar vermeye devam edin. Oysa ne olacağını kimse bilemez. Bilinen gerçek benim oğlum yanımda. Lakin, hangisinin talih, hangisinin talihsizlik olduğunu sadece Allah-ü teala bilir“ diye cevap vermiş.

Kıssadan hisse…