Son dönemde Alman siyasetçiler, hem gittikleri yerlerde hem de sosyal medyada döner fiyatlarının artmasından yana vatandaşların tepkisinden kurtulamıyorlar. Durum böyle olunca siyasetçilerin gündemi de döner oluyor.
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin 100’üncü yıl dönümü vesilesiyle üç günlük ziyaret için Türkiye’ye gitti. Türkiye’den Almanya’ya iş gücü göçü için yola çıkanların ilk durağı olan Sirkeci Garı, Cumhurbaşkanı Steinmeier’in de ilk durağı oldu.
Siyasetçilerin tutumları toplumların ekonomik ve kültürel ilişkilerine de önemli ölçüde etki ediyor.
Steinmeier Tarabya’daki Alman Konukevi’nde bir yemek daveti verdi. Konuklarına, Almanya’dan yanında götürdüğü 60 kiloluk dönerden ikram etti.
Yaptığı konuşmada Steinmeier, “Sirkeci Garı“ndan seneler evvel başlayan yolculuğun bugün sayıları 3 milyonu geçen ve yarıdan fazlası Alman vatandaşı olan Türkiye kökenli insanların Almanya’nın bir parçası olduğunun altını çizdi. Dönerin de Alman mutfağının bir parçası olduğunu, hatta ‘Berlin Döneri’nin New York piyasalarına bile girdiğini söyledi.
Son senelerde yaşanan hayat pahalılığı yanında maaşların yeterince artmaması vatandaşın tepkisine neden oluyor. Çok sevilen ve tüketilen döner fiyatlarınında piyasa şartlarına göre artması da vatandaşın siyasetçiye tepki verirken döneri işaret etmesi, döner fiyatlarını siyasetçilerin meselesi haline getirdi.
Bu anlamda sol ve sosyal demokrat partili bazı siyasetçiler, vatandaşın ucuz döner yiyebilmesi için devlet destekli kuponlar verilmesini gündeme getirdiler.
Sol partili Kathrin Gebel, devlet herkese 3 euroluk kupon versin önerisinde bulundu. Bu durumda devletin kasasından 4 milyar euro çıkacak ve vatandaş döneri ucuza alabilecek. Ayrıca öğrenciler döner 2,50 euroya alabilmeliler şeklinde açıklamasında da bulundu.
Geçmişte bazı ekonomi çevrelerinin enflasyon oranını döner fiyatları ile kıyaslama yaptıkları gibi siyasetçiler de döner fiyatları üzerinden politika yapıyorlar. Hiç olmazsa dönercilere destek verilsin ifadeleri var.
Bizce, yapmaları gerekenlerden biri de dönercilerle her sene bir araya gelerek sorunlarını dinlemek ve çözüm üretmek olmalı. Mesela her ırk ve dilden insanın ortak olarak bildiği ve senelerdir kullandığı döner isminin tabelalarda kullanılmaması meselesi, AB ekonomisine önemli katkı sağlayan dönercilerin lehine olacak şekilde gündemden çıkarılmalı.
Avrupa’ da yaşayan toplumumuzun kendine has bir ürün ile uluslararası bir gündem konusu haline gelmesi elbetteki döner üreticilerimiz ve döner sektörü ile iş yapan herkesin gayreti ile olmuştur. Sektörün daha iyi yerlerlere gelmesini arzu ediyor ve başarılarının devamını diliyoruz.