Köşe Yazıları / İBRAHİM FERAH


Başarının temelini ne oluşturuyor?

Son dönemde döner sektörüne baktığımızda başta, yanlış rekabet anlayışı ve çalışacak eleman bulamama gibi temel sorunların devam ettiğini görüyoruz. Ancak genel itibarıyla döner piyasasının dinamik ve işleyen bir yapısı var.

Gerek Almanya gerekse Avrupanın diğer ülkelerinde ziyaret ettiğimiz sektör temsilcileri, geçmişten gelen ve alışkanlık haline gelmiş sorunları dile getirselerde, gelinen noktada üretim yerlerinin tam kapasiteli şekilde çalıştıklarını, satış yerlerinin ise, işlerden memnun olduklarını ifade ediyorlar. Genel tablo bu şekilde.

Herkes ortak sorunları dile getirse de ne hikmetse sorunların halledilmesi noktasında uygulama aşaması neticesiz kalıyor. Pandemi ve sonrasında yaşanan savaş, ülke ekonomilerini sarstı. Özellikle geçen sene enerji ve hammadde tedarikindeki pahalılık, piyasalardaki artan fiyatların nerede duracağı hakkında üreticileri oldukça tedirgin etmişti.

İçerisinde bulunduğumuz son dönem ise, piyasada fiyatların biraz daha yerine oturduğunu, bazı hammadde fiyatlarında düşüşlerin de yaşandığını ve üreticilerin geleceğe daha güvenli baktığını gösteriyor.

Fakat tedbiri elden bırakmamalı, geçmişten ders alıp, geleceğe yönelik hesaplar hakkında acele etmeden ve istişare ederek karar vermeli. Karar verdikten sonra atılacak adımların bir an evvel atılması sağlanmalı. Diğer türlü gündeme ve gelişmelere duyarsız kalarak gecikmek, senelerce verilen emeğin ve yapılan yatırımların risk edilmesi demek.

İster döner imalatçısı olsun, ister restoran ve döner büfesi işletmecisi olsun, hemen her işletme aile şirketi olarak faaliyet gösteriyor. Başarının temelinde de aile şirketi olarak çalışmak yer alıyor. Üretim hacmini çok arttırmak, büyük cirolar ile uluslararası iş yapmak bir anlamda başarı olsa da asıl başarı, birlik ve beraberlikle elde edilen bu çalışmaların devamını sağlamak. Bu sebeple aile şirketlerinde görev ve sorumlulukların paylaşımına riayet etmekle birlikte sevgi, saygı ve aile bağlarının kopmamasını sağlamak başarının temelini oluşturmakta.

Bu sağlandıktan sonra aynı sektörde faaliyet gösteren diğer firmalarla da görüşmeler belli aralıklarla gerçekleştirilmeli ve fikir alış verişinde bulunulmalı. Son dönemde yapılan dernek çalışmaları ile sektör temsilcilerin bir araya geldiklerini bilmek, ortak bazı sorunların çözümü için birlikte hareket etmek adına umut veriyor. Nezaketen de olsa dernek faaliyetlerine katılmak bir şey kaybettirmeyeceği gibi, piyasadaki güncel gelişmeler hakkında bilgi sahibi olmaya da yardımcı olacaktır.

Yüzde ısrar etme doksan da olur, insan dediğinde noksan da olur. Sakın büyüklenme elde neler var; bir ben varım deme yoksan da olur.