Köşe Yazıları / İBRAHİM FERAH


Hayata nasıl bakıyoruz!

İnsan, yaşadığı müddetçe hayatın her aşamasında, çeşitli zorluklarla mücadele etmek zorunda. Okul, aile, iş ve sosyal hayattaki sorumlulukları öğrenmek ve yerine getirebilmek, mücadele ve kararlılık gerektiriyor. Çalışanlar için iş hayatı, yaşamın önemli bir bölümünü oluşturuyor. Çalışıp emeğin karşılığını tam alamamak, etrafımızda ve dünyada olan olumsuzluklar, başkalarının haksız elde ettikleri kazançlar, olayların bizim istediğimiz şekilde gelişmemesi vs. bizleri zaman zaman hayatın bir anlamı olmadığı düşüncesine itebiliyor. Aslında insan, kendinden önce yaşayanların bedel ödeyerek edindikleri tecrübeleri, okuyarak ya da bir şekilde dinleyerek öğrenirse, zorluklarla mücadele etmek daha kolay olacaktır. Bu yazımda, bu durumla alakalı güzel bir misali siz değerli okuyucularımızla paylaşmak istedim.

Geçmiş zamanlarda biri, hayata olumlu bakabilmenin cevabını aramış. Etrafındaki insanlardan sorularına yeterli cevap alamayınca bu uğurda, birçok köy, kasaba, şehir ve ülke dolaşmış. Aldığı cevaplar yine kendisini tatmin etmemiş. Fakat mutlaka bir cevabı olmalı diyormuş. Bu arada zaman durmadan geçmiş, günler ayları, aylar seneleri kovalayıp gitmiş…

Tam umudunu yitirmişken bir köyde konuştuğu insanlar ona, “Şu karşıki dağı görüyor musun, orada yaşlı bir bilge yaşar. İstersen ona git. Belki o sana aradığın cevabı verebilir“ demişler.

Çok zorlu bir yolculuktan sonra bilgenin yaşadığı eve ulaşmış adam. Kapıdan içeri girmiş ve senelerdir aradığı cevabın sorusunu sormuş. “Hayata nasıl olumlu bakarım“ Bilge, sana bunun cevabını söylerim ama önce bir sınavdan geçmen lazım demiş… Adam kabul etmiş. Bilge, bir çay kaşığı vermiş adamın eline ve içine de silme bir şekilde zeytinyağı doldurmuş. Şimdi çık ve bahçede bir tur at, tekrar buraya gel. Yalnız dikkat et kaşıktaki zeytinyağı eksilmesin, eğer bir damla eksilirse sınavı kaybettin demiş…

Adam, gözü çay kasığında bahçeyi turlayıp gelmiş. Bilge bakmış, evet kaşıkta yağ eksilmemiş, peki bahçe nasıldı diye sormuş. Adam şaşkın bir vaziyette “Ama ben kaşıktan başka bir yere bakmadım ki” diye söyleyince bilge, şimdi yine aynı şekilde kaşık yerinde duracak ve bu defa bahçeyi inceleyip geleceksin demiş…

Adam, bahçeye tekrar girince bahçedeki güzelliğe hayran kalmış. Geri geldiğinde Bilge, bahçe nasıl diye sormuş. Adam, gördüğü güzellikler karşısında çok etkilendiğini söylemiş. Bilge gülümsemiş, ama kaşıkta hiç yağ kalmamış demiş ve eklemiş “Hayatta yalnızca bir noktayı görürsen hayatın akıp gider ve sen farkına varmazsın, ya da etraflıca hayata bakar görebileceğin tüm güzellikleri görürsün” demiş. Her insanın iyi yapabildiği güzel şeyler vardır. Bardağın dolu tarafını görmek hayatımıza olumlu etki yapacaktır.

Sağlıcakla kalın...