Köşe Yazıları / İBRAHİM FERAH


Zor gelsin, işimizi düzgün yapalım

İnsan olarak yeterince kıymetini bilmediğimiz hususların başında sağlık ve zaman gelmektedir. “İnsanlar, para kazanmak için sağlıklarını harcarlar, tekrar sağlıklarını kazanmak için kazandıkları parayı“ sözünü birçoğumuz duymuşuzdur.
 Bir nimetin kıymeti elden gidince anlaşılıyor. Mesela sağlık sorunları yaşayınca, bütün derdimiz sağlığımız oluyor. Aynı şekilde ekonomik sorunlar yaşayınca da tüm derdimiz para kazanmak, borçlu isek borçlarımızı bir an evvel ödemek ve rahatlamak istiyoruz. Rahatlamak bazen başkalarına zarar vermeye de sebep olabiliyor. Hani derler ya rahatlık batıyor diye.
 Aslında borçlu olduğu halde rahatlamak için gayret göstermeyenler de var. Parası olduğu halde, borcunu ödemeyen ve geciktirenler. Ödemeyip ya da geciktirince kârlı olduklarını sananlar var. Bu kimseler, mutlaka bir yerde zarar ediyor ve neticede sonunda pişmanlık yaşıyorlar. Hüküm neticeye göre verilir sözü meşhurdur. Ticareti kuralına göre yapmayan işletmeler, iş yaptıkları sektörü, dolayısıyla kendi işlerini zorda koyuyorlar. Mesela, sonra ödemek kaidesiyle mal aldığı firmanın ürününü peşin fiyatına satıyor. Peşin sattığı halde, malı aldığı firmanın parasını geciktiriyor. Aynı muameleye muhatap olsa ne yaparım? sorusunu kendine sormuyor.
 Ticarette sıkça kullanılan bir tabir var, (al gülüm ver gülüm) bu şekilde olsa, herkes hakkıyla para kazanacak. Sektördeki sorunların üstesinden kolaylıkla gelinebilecek.
 Bir gün, gazeteci olarak çalıştığım büroya biri geldi ve “kolay gelsin” dedi. Bu söz, dilimizde çok kullanılan, kültürümüzde alışıla gelmiş sözlerin başında geliyor. Yapılan işin zorluklarının kolay olması temennisini belirtiyor. Çalışma ortamına gelince söylenilen en meşhur sözlerden. Bu söze cevap olarak, (kolaysa başına gelsin) denildiğini bilmeyen yoktur. Yanımda bulunan, işini titizlikle yapan, disiplinli bir arkadaş, “zor gelsin de işimizi düzgün yapalım” diye cevap verdi. İlk defa duyduğum bu cevaptan etkilendim ve biran düşünüp kendisine hak verdim. Çünkü yaptığımız işin kolayına kaçmak yerine o işi hakkıyla yapmamız sonunda bizim kârlı ve kazançlı çıkacağımız anlamına geliyordu.
 Bugün, fast food sektöründe dönerin en çok tercih edilen yiyecek haline gelmesi, işini zor da olsa hakkıyla yapan işletmeler sayesinde olmuştur. Bu tür işletmelerimizin gün geçtikçe sayıları artmaktadır ve yeni üretim ve satış yerleri açılmaktadır.
 Günü kurtarmak için ve başkasını nasıl zora sokarım düşüncesiyle değil, herkesin hem fikir olduğu birlik ve beraberlik içerisinde hareket edilmelidir. Döner, gıda sektöründe tüketilen çok önemli bir yiyecek olmuştur ve herkese yetecek kadar kazanma imkânı vardır.