Köşe Yazıları / İBRAHİM FERAH


Hayatın üç aşaması

Geçenlerde okuduğum bir yazıda “Hayatta gülünç olan üç aşama vardır“ şeklinde bir ifadeye rastladım. Bu ifade herkesin hayatı için geçerli olmasa da genel olarak kabul edilebilecek bir durum. Şöyle ki;

- Gençlik dönemi:

*Vaktin + gücün var fakat, paran yok.

- Çalışma dönemi

Paran + gücün var fakat, vaktin yok.

- Yaşlılık dönemi

* Paran + vaktin var fakat, gücün yok.

İşte hayat böyle. Bir seylerimiz varken başka seylerimizin eksik olduğunu görürüz. Her güzellik bir arada olmuyor. İstisnalar hariç başkalarının hayatlarının bizim hayatımızdan daha iyi olduğuna inanıyoruz. Başkaları da bizim hayatımızın daha iyi olduğunu düşünüyor.

Mutluluğun satıldığı yerler olsaydı insanların oralara akın ettiklerini görürdük. Bunun nedeni ise kendimizi bir türlü “kanaat“ sahibi olmaya alıştıramayışımız. Bu bana yeter demiyoruz. Hep daha fazlası olsun derdindeyiz. Bir de bakmışız ki, uğruna her şeyimizi feda ederek kazandığımız imkanlar bizim en büyük dertlerimiz oluvermiş.

Bir öğretmen ile öğrencisi bir hususta anlaşamazlar. Öğrenci öğretmenine darılıp evine gider. Öğretmen de öğrencisinin arkasından giderek su nasihati verir “Evladım, bizi birbirimize bağlayan birçok sebepler varken, bir mesele yüzünden darılmamıza ve dargın durmamıza değmez“ der.

Eskiler, “Boş başak dik durur, doldukça eğilir“ demişler. Yani bilgi, tecrübe ve imkan sahibi oldukça daha çok mütevazı olmalıdır.

Yükseklerde rüzgar sert eser. İnsanın ayağı kayar düşerse zararı da fazla olur. Nereden geldiğimizi nereye gideceğimizi unutmamalıyız. Doğduğumuzda üzerimizde hiç bir şey yoktu. Ölünce ise bir kaç parça bezden fazlası da olmayacak.

Meşhur bir söz geldi aklıma.

“Say ki öldün! Yalvardın yakardın, sana bir gün daha verildi. Bugünü o gün bil öyle yaşa“

Salgın hastalık, doğal afetler, pahalılık gibi sorunların tüm dünyayı etkilediği bir dönemdeyiz. Ekonomi, küresel ticaret, uluslar arası ilişkiler ve dengeler sarsıldı. Bütün olumsuzluklara rağmen hayat devam ediyor. “Kara gün kararıp kalmaz“ demiş eskiler.

Tüm okuyucularımıza sağlık ve esenlikler dileriz.