Köşe Yazıları / MUSTAFA KOÇ


Kalite

Hangi ürünü satarsan sat. İster pazarda, ister AVM’de, ister
internette sat.
İster müşterinin ayağına götür malını. İster müşteri ayağına
gelsin malına
Eğer malın, ürünün ‘’Bulunmaz Bursa kumaşı’’ değilse senin…
İki şart var. Satmak için.
İki şart var. Almak için.
Ne mi bunlar?
Bunları bilmeyecek ne var?
‘’Fiyat’’ ve ‘’kalite’’.
Bunlara dikkat edeceksin.
Peki dikkat etmezsen!!!
Ne olacak bitersin.
Ceketini alıp gidersin.
Fiyat yerine göre pahalı olabilir, yerine göre ucuz. Yerinde
gider pahalı, yerinde gider ucuz. Hal ve şarta göre değişir.
Kalite öyle mi?
Adı üstünde ‘’kalite’’. Olmazsa olmaz.
Oldurmaya kaldırırsan da…
Bir sıçrarsın çekirge. İki sıçrarsın çekirge. Üç sıçrarsın çekirge…
Sonra… Oturursun. Batarsın. Öylece yatarsın.
Hele yiyecek, gıda satıyorsan. Daha bir dikkat edeceksin.
Ben yaptım oldu, demeyeceksin.
Tuzun da kararında olacak. Yerine göre tadın da.
Her şeyi yapacaksın, hep aynı kararınca.
Hijyene de dikkat edeceksin. Servise de.
Bugün böyle, yarın böyle olmayacak. Bir gelen bir daha
gelecek. Bugün beğenmedim. Yarın başka yere giderim demeyecek.
Hem yerim dar demeyecek.
Bu şarkı bitmesin dersen. Başkaları da yer. Eğer sen kendi
pişirdiğini, kendin yersen.
Yoksa bu çark bu şekilde dönmez. Gidenler geri dönmez.
İlk günkü aşkla, son güne kadar.
İşini bilip işe gideceksin.
Kaliteye dikkat edeceksin.