Köşe Yazıları / MUSTAFA KOÇ


Güleryüz şart

Maşallah ha bire her tarafta dönerci dükkanları açılıyor.
Zaman zaman geziyoruz, bakıyoruz, karnımızı
doyuruyoruz.
Kimisinin işi kazancı yerinde.
Kimisinin derdi çok derinde.
Kimisi temiz.
Kimisi maalasef çok az da olsa pis.
Kimisi modern döşenmiş, kimisi klasik.
Kimisi pencereleri tahtadan yapmış, kimisi klasik.
Kimse üstüne alınmasın.
Boşuna bana darılmasın.
Çoğunun az ya da çok eksiği var.
En azından oturma yerleri dar.
Müziği açmış amcam sonuna kadar
kulakları tırmalar.
Malzeme eksik.
Örtüler kırışık.
Perdeler buruşuk.
Bakıyorsun yüzüne adamın, değil dünya ile barışık.
Üç kuruşluk çay sabahtan kalmış, dönen döner dünden.
İçeri giriyorsun, beyefendi kalkmıyor yerinden.
Eleman eksik. Eleman buldun. Eğitim şart.
Evet eğitim şart da.
Bir şart daha var. Hem de öyle bir şart ki olmazsa olmaz.
Aksi takdirde karın doymaz.
Beyefendi biraz dişlerini göreyim.
İşte ayna.
Güleryüz şart.