Köşe Yazıları / MUSTAFA KOÇ


Sadece iki kelime

Manasına bakarsan o kadar zor.
Kulaklarına bakarsan o kadar kolay.
İki kelime.
Biri “yaratmak”.
Diğeri “mucize”.
“Yaratmak” Allah`ü Teala`ya mahsus.
“Mucize” Peygamberlere ait.
Haşa! Ne Allah’ü Teala’dan başkası yaratabilir.
Ne Peygamberlerden başkası mucize gösterebilir.
Kimi bilerek kullanıyor.
Kimi bilmeden.
Kimi anlı şanlı profesör.
Kimi zır cahil.
Maalesef o kadar hoyratça, o kadar basitçe. Her yemeğe maydanoz, her çorbaya limon gibi her yerde kullanıyorlar.
Hâlbuki dinimizislam.com internet sitesinde bakın ne yazıyor:
“Yaratmak”, Allahü teâlâya mahsustur. Bilim adamları, yoktan bir şey meydana getiremez, sadece Allahü teâlânın yarattığı mevcut şeyleri, yine Allah’ın koyduğu fizik, kimya ve biyoloji kanunları ile bir araya getirerek, yeni şeyler bulurlar. Buna da “yaratmak” denmez, “keşfetmek” bulmak denir.
Harika, enbiyadan meydana gelirse “mucize”, evliyadan hâsıl olursa “keramet”, müminlerde olursa “firaset”, fâsıklarda “istidraç”, Müslüman olmayandan olana da “sihir” denir.
Yapmayın.
Etmeyin.
Ne olur, her yerde söylemeyin.
Yazık oluyor.
Hem dilimize.
Hem dinimize.
Başkalarının söylediklerine kulağımızı kapatmak zor olabilir.
Dilimize sahip olmak ise bezim elimizde. Üstelik alışırsak çok kolay.