Mutluluk ve haz arasındaki farkı kaçırıyoruz çoğu zaman.

Kısa zaman dilimlerinde yaşanan sevinçler ve yoğun duygular hazdır. Mutluluk ise insanın hayatının geneline yayılan, anlık dalgalanmalardan bağımsız olma hâlidir. 

 

Mesela restoran hazzı, sofra mutluluğu temsil eder. Haz kahkahadır, mutluluk tebessüm. Mutluluğu sıkıntısız bir hayat olarak görenler, arkalarında dert, tasa ve sıkıntılar, önlerinde hayalini kurdukları mutluluk bir ömür koşarlar. 

 

İnsan dert ve sıkıntılardan kaçmaya çalıştıkça, mutluluk da hızlanarak arayı açar. Kaçarak ve kovalayarak geçen bir ömrün sonunda da birçok insan mutsuz ve yorgun bir şekilde ölür. 

 

Hâlbuki mutluluk, sıkıntısız ve engelsiz bir hayat değil, sıkıntılarla başa çıkabilecek, engelleri aşabilecek bir duruşa sahip olabilmektir. Sıkıntıyı sabırla, sevinci şükürle karşılayan ve tevekkülü elden bırakmayanlar, anlık dalgalanmalardan etkilenmeyecek kadar güçlüdürler. Çünkü onlar için mutluluk, Montesquieu'nin dediği gibi, varılacak bir istasyon değil, bir yolculuk şeklidir. 

 

İnsan bütün yatırımını bu dünyaya yapar ve ahiretini hiç düşünmezse ya acı ve kederin ya da can sıkıntısı ve hiçliğin pençesinde çırpınır durur. Hayalini kurduğu o mutlu günler de bir türlü gelmek bilmez. Çünkü kısa vadeli hesaptan, uzun vadeli mutluluk beklenmez.

Copyright © IF Medien - Her hakkı saklıdır