Köşe Yazıları / MUSTAFA KOÇ


Hayat sevince güzel

İş niçin kurulur?

Tabi ki para kazanmak için.

Her iş kuran para kazanabilir mi? Ya da istediği kadar kazanabilir mi?

Çoğu zaman plan proje hesap yapılır. Yıl sonunda bakılır. Şaşmaz denen hesap şaşar, beklenen kazanç bir güzel yatar.

İstenilen kazancı elde edememenin sebebi nelerdir peki?

Birincisi: Herşeyi ben bilirim ben yaparımda yatar.

Oysa ne demis atalar: Bir elin nesi, iki elin sesi var.

Herşeyi kendin yapmaya kalkma. Adam yetiştir. Işi ögret. Görevleri dağıt. Hem kendine hem de benim herşeyim dediğin ailene, çocuklarına daha çok vakit ayır. Elbette kontrol et. Itimat kontole mani, mahkeme kadıya mülk değildir.

İkincisi: Hesap kitap bilmemek.

Kasaya hakim olmamak. Gireni çıkanı takip etmemek. Ne zaman alınacak, ne zaman ödenecek kestirememek.

Üçüncüsü: Bilgi akışı eksikliği.

Organizasyon var. Fakat organize yok. Herkes ayrı telden çalıyor. Çok sesli bir koro var. Elbette burada sabah geç olur, bunda anlaşılmayacak hem ne var.

Dördüncüsü: Yerim dar.

Elbette yer önemli. Ama işi yer yapmaz. İnsan yapar. İş yapmayana yer de versen; der yine yenim dar.

Beşincisi: Heves kırmamak.

Insan çalıştırmanın birinci şartıdır, heves kırmamak.

Altıncısı: Tecrübelerden istifade etmemek.

Parayı görünce herşeyi benim bilirim havası, milleti de seni de derinden yaralar. Demedi deme. Sonra bağlarsın başına karalar. Bin bilsen de bir bilene danış. Danışan dağlar aşar, danışmayan düz yolda yolunu şaşar.

Allah kimseyi şaşırtmasın.

Ne dert versin düşündürsün. Ne de uyuz edip kaşındırsın.

Bir de işini ve is arkadaşlarını da çok sev.

Çünkü…

Hayat sevince güzel.