Köşe Yazıları / RESUL ORAL


Taşlar yerine oturmaya başladı mı?

20 yılı aşkın süredir üretilen Dönerde taşlar henüz yerine oturmuş değil. Markalaşma adına görülen herhangi bir çalışma yok. Böyle nereye ve ne kadar gidecek diye sorgulamak zorundayız.

Sevgili dönerci Dergisini takip eden değerli okuyucularııza İspanya'dan gözlemlemiş olduğum sektörle ilgili edindiğim bilgileri paylaşmaktan ve sizlerle uzun bir yaz tatilinden sonra tekrar buluşturan Rabbime hamdü senalar olsun.

Değerli döner sektöründe bulunan abilerimiz; her ne kadar bu sektöre çoluk çocuğunun nafakasını kazanmak ve ticaret yapma amacıyla adım atmış olsada, neye hizmet ettiğinin farkında mı acaba? İnsanlar birbirlerini tanımadıkça uzaktan bakar ve en ufak olumsuzluk hakkında negatif düşünmeye başlarlar.

Ama onunla tanışmak ve oturup muhabbet etmek dostluklar kurmak ve birbirini keşfettikten sonra ki bakış açıları karşılıklı olarak yavaş yavaş değişmeye başlar.

Bunun da yolu malumunuz olduğu gibi mideden geçer .üretmiş olduğumuz ürünlerin milletimizin ve kültürümüzün tanınmasına vesile olduğunu unutmamak gerek .bu bilinçle hareket eder ve yapmış olduğumuz ticareti de bu bilincin uzerine oturtabilirsek işte uzerimize düşeni yapmış oluruz. Malum Döner sektörü son 20 yılda Avrupa'da beklenmedik bir şekilde büyüme kaydetti. Bununla birlikte bazı sıkıntılarıda beraberinde getirdi. Son 20 yılda sektörün karşılasmış olduğu sorunlardan en onemlisi bu sektorle ilgili meslek okulu olmamasıdır. İşten anlayanda, anlamayanda büyük kazançlar yapma uğruna bir çok şeyide beraberinde sektöre kaybettirdi.

Uzun yıllardan sonra artık taşlar yerine oturmaya başladı lakin henüz uzun bir yol aldığımız söylenemez. Çünki; Almanya'nın dev döner ureticilerinin bir çoğu bir araya gelip markalaşmamaları halinde marijinalleşmeden markayı oturta bilirlerse bu is yoluna girer diye düşünüyorum.

Aksi takdirde bundan 20 sene once et fiyatları çok daha ucuz olmasına rağmen halen üretmiş olduğumuz ürünlerin fiyatı aynı veya daha ucuz. Hammadde fiyatları bu gun iki katı ve rekabetin oldukça acımasız olması bir çok üreticimizi hem üzüyor hemde emeğinin karşılığını alamadığı için motivasyonun kaybolduğunu gözlemliyoruz.

Böyle durumda da bilinçsizce para kazanma hırsı ile yola çıkan merdiven altı denilen sektöre fırsat verilmiş olunuyor .

Önemli olanın üretilmiş olan ürünün hakkını vermek ve kaliteli bir şekilde üretmiş olduğu ürünün dönüşümünü yüz de yüz geri çevirmek. Bir de bu yapılan işin en önemli olan kısmını unutmamak lazım üretmiş olduğumuz ürünler bir takım yerlerden elde edilen Helal sertifikasıyla etiketlendirilen ve Müslümanlar tarafından tüketildiğini unutmamak lazım. İnanan insan için bu mesele çok önemli kul hakkına girer yarın bunun hesabını vereceğinin bilincinde olması gerekir.

Bir çok değerli üretici firma sahiplerinin bu meseleye dikkat ettiklerini biliyoruz. Kendilerine buradan teşekkür eder Allah onlardan razı olsun diyoruz. Merhum üstad Mehmet Akif'in sözü ile sizlere veda ediyorum.

Üstad diyor ki; ‚Hayatta Kırk yüzlü insanları tanıdıktan sonra iki yüzlüleri sevmeye başladım.' Acizane bu sektörde değil Kırk yüzlü insanı, iki yüzlü insanlara bile tahammul edecek durumda degiliz. Mesele çok önemli lütfen hassasiyetimizi koruyalım bu sektörün içindeki yanlışlara müsade etmeyelim .

Kucak dolusu selamlar havasi güzel insanları sıcak olan bu ülkeden.