Köşe Yazıları / MUSTAFA KOÇ


Benden sonrası tufan

Avrupa’da döner dönmeye başlayalı hayli zaman geçti
Elle, merdiven altı, fabrikalar modern tesisler derken döner döne döne bayağı bir yol aldı. Mesafe kat etti.
Peki, ya biz. Kendimiz.
İlk gelen gurbetçileri hatırlıyor musunuz? Okumuşluğunuz, duymuşluğunuz var mı?
Yemediler, içmediler. Doymadılar, doyurdular.
İstisnası var mı, var. İstisnalar dışında yazılacak çok şey var.
Traktör, arsa, tarla, ev alıp döneceklerdi.
Kimine bedavaya ucuza akrabası kondu, kimine gidilmediği için baykuşlar.
Sadece bunlar mı kayıp?
Boşa geçen yılları, zamanı geçtik bi tarafa.
Gelin bakalım birlikte şu tarafa.
İhmal edilen eş ve çocuklar. Yetmez mi bu kadar ayıp.
Döndüler lakin yıllar sonra.
Kimi pili bittikten sonra döndü, kimi işi bittikten sonra.
O halde ders alalım bunları görüp yol yakınken.
Verelim birinci önceliği ailemize.
İkincisi kurduğumuz firmaya, işletmeye, fabrikaya.
Hani diyoruz ya. Adamların birçok şirketi var, yüzyılın üzerinde kurulmuş devam eden.
Madem yaşıyoruz Avrupa’da bizim niye olmasın. Biz ölsek bile işler durmasın.
Onun için de yapılacak iş çoktan belli.
Varsa oğlumuz kızımız isterlerse devam etmek bizden sonra eğitelim. Etsinler yola bizden sonra da devam.
Yoksa alalım profesyonelleri, katalım ekibimize. Baca sönüp kurum bağlamadan, kurumsallaşalım.
Devam etsin işimiz, devam etsin değer katmaya değer.
Hayat bu şekilde ancak, zorluklara katlanmaya değer.
Beni dinlerseniz eğer. Bu iş böyle devam eder.
Benden sonrası tufan demezsiniz.
Kendi kendinizi yemezsiniz.