Haberler


Dönere sahip çıkalım

DUİSBURG - Avrupa`da döner ve gıda üretiminde 30 yılı aşkındır kalite odaklı çalışmalarıyla önemli bir marka haline gelmiş olan Akser Döner`in işletmecisi Nihat Serindik, koronavirüsün, hem çalışanlar hem de işverenlere büyük ekonomik ve sosyal etkilerinin olduğunu, bu süreçte özellikle işin ne derece önemli olduğunun anlaşıldığını ifade etti.


Akser Döner und Fleischfabrikation GmbH olarak Avrupa`nin birçok ülkesine döner ihraç ettiklerini ve bazı ülkelerinde depo ve satış merkezleri kurduklarını belirten Serindik, “Salgın sürecinin İtalya, İspanya gibi ülkelerde hızla yayılması ve bu ülkelerdeki faaliyetlerimizin durma noktasına gelmesi, Almanya`daki üretim merkezimizde önceden birtakım tedbirler almamıza sebep oldu. Almanya`da, sokağa çıkma yasağının uygulanmaması, iş hacmi kaybı olsada, döner satışlarının devam etmesine vesile oldu. Hatta fazla zarar etmemek için kapanan restoran ve döner büfelerinin yerine açık kalan işletmeler, daha çok döner satışı gerçekleştirdiler“ şeklinde konuştu.

Avrupa`da Kovid´19 salgınının en çok etkilediği ülklerin başında gelen İtalya ve İspanya gibi ülkelerde, geçtiğimiz Mayıs ayından itibaren sektörde toparlanma olduğunu kaydeden Serindik, “Bu ülkelerde sokağa çıkkma yasağının kaldırılmasıyla, ev ve işyerlerine yemek servisi yapılabilir oldu. Bu güne baktığımızda, iş hacminin, % 70`lere geldiğini görüyoruz. Fakat Romanya, Bulgaristan, Finlandiya gibi ülkeler hala kapalı. İsveç ise hiç kapanmadı, sürekli ürün gönderdiğimiz ülke oldu“ dedi.

Sağlam altyapı ve son teknolojik gelişmelerle üretim yapıyor olmanın yanında, çalışanlara verdikleri değerin de karşılığını aldıklarını söyleyen Serindik, “İşlerimizin azaldığı dönemde kısa süreli çalışma sürecine girsekte, hiçbir çalışanımızı işten çıkarmadık. Hem çalışan elemanlarımız hem de müşterilerimiz, bu dönemde bizler için ne kadar kıymetli olduklarını anladılar ve bizim de onlar için kıymetli olduğumuz daha da iyi anlaşıldı. Çünkü işsiz kalıp çalışamamak bu zamanda hem maddi hemde manevi açıdan ciddi sorunlar meydana getirmekte“ açıklamasında bulundu.

Sektör güçlendi

“Koronavirüs salgını, dönerin kıymetini arttırdı“ diyen Serindik, “Bu süreçte daha iyi anladık ki, döner kaliteli, doyurucu ve hesaplı yiyecek olarak öne çıktı. Oturup tabakta yenildiği gibi, beklemden alınıp gidilen bir yiyecek. Salgında, Çin, Tayland, Yunan vs. mutfaklarına hitap eden restoranlar tamamen kapandı. Buna mukabil, döner satan restoran ve büfeler, kapanmadan satışlarına devam ettiler. Bu da Türk mutfağının Avrupa`da en önemli ve tanınan ürünü dönerin, kıymetini ortaya koymaktadır ve sektörümüz daha da güç kazanmıştır“ şeklinde konuştu.

Kaliteli döner istesinler

Üreticilerin ve satıcıların kaliteden ödün vermemeleri gerektiğine vurgu yapan Serindik, “Sektöre adım attığımız günden beri, kaliteden taviz vermeden çalıştık. Lakin, Mevcut kaliteyi daha da yükseltmeye çalışarak dönerin, hak ettiği fiyata satılmasını sağlamalıyız. Bu sadece üreticileri değil, restoran ve Imbiss`leri de ilgilendiren önemli bir konu. Çünkü, bu satış yerleri kaliteli döner satmak isterse, üreticilerin kaliteli döner üretmek durumunda kalacaktır“ tavsiyesinde bulundu.

Ucuz etin yahnisi yavan olur

Artık döner, ucuz bir alternatif ürün olarak görülmemesi gerekir diyen Serindik,“Kalite ile değil, fiyat odaklı iş yapan üreticiler sebebiyle sektörümüz hak ettiği yere maalesef gelemedi. “Ucuz etin yahnisi yavan ve tatsız olur“ sözü meşhurdur. Son tüketici açısından baktığımızda. Mesela Alman bir müşteri ucuz olan dönerin, üretim hesabını yapabiliyor ve aldığı kalitesiz döneri götürüp çöpe atmakla kalmayıp, aynı zamanda, başkalarının da yememesi için çaba gösteriyor. Bizim insanımız hiç olmazsa uyarabiliyor. Bu sebeple, her işin önünü ve arkasını düşünmeli ve adımlarımızı ona göre atmalıyız. Hile yapmamalıyız“ açıklamasını yaptı.

Ekmek arası döner en az 5-6 avro olmalı

Akser Döner`in gücünü, kaliteden aldığını söyleyen Serindik, “Ucuz et ile kaliteli döner üretmek mümkün değil. Ekmek arası porsiyon döner, en az 5-6 avrodan satılmalı. Aksi halde kaliteden söz etmemiz mümkün değil. Et ile beraber kullanılan baharat ve kariışımlarında kaliteli olması gerektiğinin altını özellikle çizmek isterim“ dedi.

En değerlimiz, en değersiz satılıyor

Dönerin üretilirken, hangi aşamalardan geçtiğinin bilinmesi lazım geldiğini ifade eden Serindik, “Diğer fast-food yiyeceklere baktığımızda (Pizza, Burger vs.) hazırlanış aşamaları kolay. Kullanılan malzeme daha az ve düşük kalitede. Bu ürünlerin satış fiyatlarına bakınca dönerden daha pahalı. En değerliyi en ucuza satıyoruz. Dönere sahip çıkalım. Gün gelir elimizden gider son pişmanlık fayda vermez“ seklinde konuştu.

Haziran 2020



Dönere sahip çıkalım