Köşe Yazıları / OSMAN SÖYLER


Enerji, Hammadde ve artan maliyetler

Almanya, Avrupa ve dünya'da tedarik zincirleri koptu. Önce pandemi, sonrasında çıkarılan suni bir savaşla dengeler bozuldu. Avrupa'nın en güçlü ekonomisine sahip ülkesi Almanya'ya birşey olmaz denirken adeta dağdan kopan bir çığ gibi aşağıya doğru gelmeye başlayan büyük bir ekonomik sıkıntılar yumağı geliyor. Üzerine bir de Almanya tarihinin en beceriksizlerinden oluşan siyasi kadro yönetimde. Sanki kendileri çözüm getirmek zorunda değillerde uzaydan birileri gelecek ve ülkeyi yönetecekler gibi muhalefetteki rahatlıklarını sürdürüyorlar.
Enerji fiyatlarının anormal derecede artışını yaşıyoruz. İtalya'da üretici bir arkadaşımıza ilave 80.000 euro fatura gelmiş. Kullandığı elektrikte bir değişiklik artış yok. Önceki dönemlerle aynısını kullanmışlar. Almanya ve diğer ülkelerde de benzer şeyleri duyuyoruz. Böyle yüklü rakamlarla üretim nasıl yapılacak, birkaç defa belki altından kalkılabilir ama devamlı böyle olursa bu bedeli hiçbir firma kaldıramaz. En önemli gider kaynakları : Enerji-Dondurucu ve şok odaları ve üretim alanlarının mutlaka belirli derecede olması gerekiyor ki; ürün yapılabilsin. Kullanılan arabaların yakıt fiyatları, hammadde, et ve baharat fiyatları arttı. Çalışanların saat ücretleri arttı. Tüm bunları alt alta koyduğumuzda yeni çözüm yolları bulmak zorunda olduğumuz görülmektedir.
Yeni bir döneme girdiğimizin farkında olmak zorundayız:
İlk dönemde büyük bir gayret ve emekle üretime başlandı. Zaman gözetilmeksizin her türlü sıkıntılar aşıldı ve tesisler kuruldu. Aynı zamanda gençlik dönemiydi.
İkinci dönem; Avrupa standartları getirildi ve tesisler daha derli toplu hale getirilerek ciddi yatırımlar yapılıp, kurumsallaşmaya gidildi. Olgunluk dönemiydi.
Üçüncü dönem; Şu anda yaşadığımız dönem, kendisini yenilemeyip, bilgi ve piyasa değişimine ayak uyduramayan maalesef piyasadan çekilmek zorunda kalacak. Aşağıdan gelen fiyat zorlamasıyla kendisini yorunlu görme dönemi bitti. Mutlaka kazanmalı ve hitabettiği kitleyi genişleterek ürün çeşitliliğini artırmak zorunda. Üretim yapan arkadaşlarımızın tesisleri Avrupalı firmalardan aşağı değil, daha da üst donanıma sahip durumda. Etnik pazar anlayışını bir kenara bırakıp, her kesimin yiyebileceği ürünlere yönelmek gerekiyor. Başarılı örneklerini de yapan arkadaşlarımızı görüyoruz. Belirli yaşa gelmiş, yorgunluk ve doygunluk dönemi (İkinci ve üçüncü neslin işe sahip çıkması gerekiyor)
Bizler ve kurulan tesisler bulunduğumuz ülkelerin birer parçasıyız. Öylede kalacağız. Mücadelemiz hep başarılı bir şekilde devam etmeli. çok büyük başarılara imza atıldı bundan sonra da devam edecek ve etmeli diyoruz.
Sıhhat ve başarı içinde nice güzel günler diliyoruz.
Not: Tüm bu fiyat artışlarından Dönerci Dergisi olarak bizde etkilendik. Bizimde hammadde ve enerji fiyatlarımız arttı. Ama eski fiyatlarla devam ediyoruz......
HERŞEYİ BIRAKIP, KÖYE Mİ DÖNSEK ACABA?